Wizard Animation
   
  HOŞGELDİNİZ
  edebiyat ve şiir
 

Biri olmadan, öbürü olmazmış. Bu böylece yazılsınmış.
Bir Rus köyü'nde iki balık yaşarmış. Biri turuncu ve İri, öbürü korkak ve İnce.
Bütün çiftler de böyledir biraz düşününce.

İri sormuş birgün.
'Madem bütün bu denizler birbirine bağlı,
niye biz seninle sadece bu kıyıdan ötekine yüzüp duruyoruz?
Kendimizi bir akıntıya bıraksak, yeni sularda yüzsek,
başka balıklar yesek daha mutlu olmaz mıydık?'
Hak verdi İnce. İnceliğinden sırf.
Çünkü onun mutluluğu için, İri ve o kıyı yeterlidir.
Gerisi hava su değişikliğidir ki, insan bundan beslenemez.
Balıklar hiç...

Katıldı yine de, düştü İri'nin peşine. Akıntıya bıraktı kendini.
Bunlar beraberce, İstanbul ve Çanakkale boğazlarını geçtiler. Geçerken eğlendiler.
Fakat bir balıkçı, akşam yavrularına balık götürmek için suya ağ atmıştı.
Ve bizimkiler farkına varmadan bu ağa takıldılar.
Daha doğrusu İri takıldı. İri ya.
İnce de sıyrılıp çıktı. İnce ya, bırakıp gitmedi.
Hem inceydi hem aşık. Kemirip ağları, kurtardı İri'yi.
'E tabi, ben bu ağlara takılacak kadar güçlü kuvvetli değilim, eriyip gidecek gibiyim'
diyerek, onun gururunu da okşadı.
Aşkta, en yanlış şeyler bile mantıklı gelir insana. Tabi balıklara da...
Çünkü aşk, suyun içinde de aşktır.

Derken, bizimkiler soğuk denizlere kavuştular.
Fakat İnce, alışık değildi bu serin sulara ve hastalandı.
Pulları dökülüyordu hergün ve gün geçtikçe daha da yavaşladı.
Hatta durdu birgün. Atlantiğin ortasında.
Ya döneceklerdi ve İnce kurtulacaktı. Ya da tek bedene düşeceklerdi.
Çünkü herkesin Küba'ya kadar yüzecek nefesi kalmayabilir. Hele hastaysa.
İri, Küba'ya gitmeyi seçmeden önce, biraz düşündü.
O düşündüğü süre kadardı sevgisi, ki o da çok sayılmazdı.
En başta sıkılan oydu köyün kıyısından.
Demek aslında gitmek istiyordu İnce'sinin yanından.
Ama bizimki bu durumu anlamadı.
Ve onunla Küba'ya varmak için son çabalarla yüzdü.
İnsan, sevdiğiyle geçen zamana doyamadığı kadar aşıktır. Balıklar da...

'İki dakika daha beraber yüzmek, tek başına sağlığına kavuşmaktan iyidir'
bile dedirtir aşk insana. Dedirttiği gibi İnce'ye...
İki dakika kadar yüzdü ve öldü.
Yukarı doğru çıkarken zayıf gövdesi, kılçıklarına kadar mutluydu ve gülüyordu.
Koca bir balina onu yuttu, bunu da biliyordu.
İri, tek kaldı ama, suyun ucunda Küba vardı. Var gücüyle yüzdü.
İnce'yi unuttu. İnce'yi unuttuğu kötü oldu.
Çünkü onlar birbirlerine 5 saniyede bir, nereye gittiklerini hatırlatıyorlardı
ve şimdi 10 saniye geçmişti ve katiyen hatırlamıyordu.
Ne İnce'yi, ne Küba'yı ne de adının İri olduğunu.
İnsana adını başkaları hatırlatır, balıklara da...

O yüzden kayboldu derin sularında Atlantiğin.
Ve koca bir balina onu da yuttu.
Fakat mucize bu ya, balinanın midesinde İnce'yi buldu.
Meğer onları yutan aynı balinaymış, İnce ölmemişmiş,
tam tersi midenin sıcaklığında dirilmişmiş. Ama oradan çıkarsa ölecek.
İri de oradan giderse, nereye gittiğini ve adını unutucak.
O yüzden, artık ikisi de buradalar.
Ne fark eder.
İnsana sevdiğinin yanı cennettir.
Sevmeden hiçbir şeyin tadı olmadığını, bu hikayeyi bilen bütün balıklar bilir.

Ya insanlar?

ŞİİR
Aynan olmalıyım...
Yüzüne söyleyebilmeliyim her şeyi...
Hem sakınmadan, mertce...
Hani bilirsin, esirgemem lâfımı,
Ne şekil gelirse, öylece...
Hazırım tüm içtenliğimle konuşmaya, ama,
Seni de dupduru isterim karşımda...

Dostsan,

Gözlerimin içine baka baka yaka silk benden!
Arkamdan şikayetlenme!
Yiğit ol! Gerekirse yiğitce azarla, çekinme!
Lâf değil, icraat beklerim senden!
Öyle bak ki, hislerini görebileyim...
Öyle hisset ki, güvenle bakabileyim...

Sevmem, ölenin ardından ağıt yakmayı!
Dil dönerken söylenmeli her şey...
Kulak duyarken anlatılmalı...
Göz bakarken bakmalıyım sana...
Can sağ iken sarılmalı...
Keşkelere meydan vermemeli hayatım,
Pişmanlıklarla yoğrulmamalı....

Hayır!

Dirime selâm vermeyen,
Ölüme de fazla yaklaşmasın!
Dostsan, ölmemi bekleme!
Haklıysam, yaşarken savun beni!
Yaşarken yanımda ol!
İnanmışsan bana, kimse çevirmesin seni yolundan!
Ve inanmamışsan, sakın rol yapma!
Her söylediğimi onaylaman sart değil...
Her yaptığımı beğenmen de gerekmez...
Dostsan, rahatça eleştir, fikrini rahatça söyle, sıkılma!
Yadırgayabilirsin beni,
Ve ben de seni tuhaf bulursam şaşırma...
Kandırmanı aslâ kabul edemem!
Her dediğini, her yaptığını hoş görürüm, ama,
Beni, bana sormadan yargılama!
Her yediğimiz aynı olmaz belki,
Her dakikamız birlikte geçmez...
Her güldüğünde gülmeyi garanti edemesem de,
Agladığında seninle birlikte oturup ağlarım...
Belki her çağırdığında gelemem fakat,
Derdine ortak ararsan, koşarım...
Ben de herkes gibi insanım elbet,
Ne göklere çıkar beni, ne de yerin dibine sok!
Senin işin bu değil!
Benim zaten bir yerim var herkes gibi yer ile gök arasında...

Dostsan,

Küçümsemeden, küfretmeden,
Sevgiyle, saygıyla ve huzurla gel sokağıma...
Dinlenmek istediğinde, hic düşünme, sana özel bir limanım,

Ama...

Yorulduğum zamanlarda,
Dilediğimce sığınabilmeliyim koylarına...
Seni bir cocuk kadar saf sevebilirim
Ve bir deli kadar art niyetsiz...
Uğruna seve seve hesabı şaşırırım...
Görmezden gelebilirim yanlışlarını...
Başkaları enayilik sayabilir,
Baskaları akılsızlığıma yorabilir,
Bunlari dert bile etmem, ama,
Sen, aslında aptal olmadığımı,
Her an, tekrar tekrar hatırla!
Ve sakın beni aptal yerine koymaya kalkışma!
Seviyorsan, cimrilik etme, söyle!
Muhabbeti varken, yokmuş gibi yapanla,
Hiç sevmediği halde, yılışıp durana sinir olurum!
Neyse, o olmalı insan...
Kendisi olmaktan korkmamalı!
Kendisi olmaktan kaçmamalı!
Bil ki, sensin diye seni bırakmam, ama,
Ben olduğum için bırakırsan beni,
Yas da tutmam arkandan!

Bedel mi?

Ödemeyeceksen çıkma yola!
İçten pazarlık edersen, ancak kendine edersin...
Kendince küser barışır, kendi kendini yersin!
Dostsan, mevsimince yağ...
Kışsan kar ol, güzsen yağmur...
Soğuğuna, sıcağına, esip savurmana itiraz etmem,
Senden, ille de bahar olmanı beklemem, ama,
Dayanmalısın en şiddetli fırtınalarıma...
Belki de çok geldi bunca talep...
Bana karşı hiçbir mecburiyetin yok, korkma...
Sana fazla geldiğim ilk anda,
Arkana hiç bakmadan, dönüp gidebilirsin...
Geçip gidebilirsin,borçluluk hissetmeden...
Mutlaka bir açıklama da beklemem senden, ama,
Gitmeye davranırsam bir gün,
Sen de karşımda set olma!

Dost musun?

Öyleyse, canın canımdır,

Yoluna baş koymaya hazırım.... ya,

Başını da yollarımda isterim, unutma!


 
 
  Bugün 59 ziyaretçi (107 klik) kişi burdaydı!  
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol